Beni yine gizlice dinlerken yakalamalarına izin veremem.
لايمكنى تركهم ضبطى أتصنت مره أخرى
Tam olarak ifade edemem.
لايمكن أن أحدده بالضبط
Evet, kesinlikle. Yapamayız, daha çok kana ihtiyacımız var.
نعم، بالضبط - لايمكن -
Bobby... ...kendine hakim olacağına güvenemediğim bir adamla asla iş çevirmem.
" بوبي " لا أختار مهمةَ أبداَ مع رجل لايمكنهضبط نفسه
- Peki nasıl halledeceğiz? - İnsanlarını kontrol edemediğini söyleyeceğiz.
إذاً ما الذي سنجنيه من هذا؟ - .سنقول أنه لايمكنهضبط جنوده -
Fırtınanın tam olarak nereleri vuracağını kimse söyleyemiyor.
...لا أحد يمكنه إخبارك بالضبط أين ستضرب
Nereyi vuracağını kimse söyleyemez. Ama elimizden geldiğince size rehberlik etmeliyiz.
...لا أحد يمكنه إخبارك بالضبط أين ستضرب
Yapılabilecek bir şey olmadığını gayet iyi biliyorsun.
لذا، تعرفي بالضبط .لايمكن فعل شيء
hayır. dünya her zaman tekrar kurgulanabilir. bu adam bir polis öldürdü ve birşey olmadı? henüz değil. bir saniye içinde dönecem. burda bir çeşit duygusal bir durum yaşıyorum. doğal çağrılar.
لا العالم يمكنضبطه مرة أخرى دائما هذا الرجل يقتل شرطي ولا يحدث شئ
Bu olmamalıydı. Bu yaşadığımızdı Simran, birbirimize yaşattığımızdı.
هذا هذا لايمكن ان يحدث. - هذا بالضبط ما حدث، سمران